Bağlanma stilleri, bireylerin çocukluk döneminde ebeveyn veya bakım veren kişilerle geliştirdiği bağlanma türüne dayanır ve yetişkinlikte romantik ilişkilerini önemli ölçüde etkiler. Bağlanma teorisine göre, güvenli, kaygılı, kaçıngan ve korkulu bağlanma stilleri olarak sınıflandırılan dört temel bağlanma tarzı bulunmaktadır. Bu bağlanma stilleri bireylerin ilişkilerde kendilerini nasıl ifade ettiklerini, karşılıklı beklentilerini ve ilişki içindeki davranış kalıplarını şekillendirir.
Güvenli Bağlanma Stili
Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler, çocukluklarında genellikle sevgi dolu ve istikrarlı bir ortamda büyümüş, ihtiyaçları zamanında karşılanmış kişilerdir. Bu kişiler, yetişkinlikte partnerlerine güven duyar ve duygusal yakınlık kurmakta zorlanmazlar. Aynı zamanda, ayrılık ve reddedilme durumlarında da kendilerini dengede tutabilirler. Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler, ilişkilerinde sağlıklı sınırlar oluşturur ve hem kendilerine hem de partnerlerine karşı şeffaf ve destekleyici bir tutum sergilerler (Hazan & Shaver, 1987).
Kaygılı Bağlanma Stili
Kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler, çocuklukta ebeveynlerinden tutarsız ilgi gören veya ihmal edilen kişilerde sıkça gözlemlenir. Bu bağlanma stiline sahip yetişkinler, romantik ilişkilerde yoğun bir ilgi ve onay bekler. Sürekli olarak terk edilme korkusu yaşarlar ve partnerlerinin davranışlarını yakından izlerler. Genellikle partnerlerinin kendilerini sevmekte yeterince kararlı olup olmadığını sorgulayan bu kişiler, ilişkide güvenlik arayışına odaklanır. Bu durum, kıskançlık ve bağımlılık gibi sorunlara yol açabilir (Mikulincer & Shaver, 2007).
Kaçıngan Bağlanma Stili
Kaçıngan bağlanma stiline sahip bireyler, çocukluk dönemlerinde duygusal destekten yoksun veya uzak bir bağlanma deneyimi yaşamış kişilerdir. Bu kişiler, yetişkinlikte yakın ilişkilerde duygusal mesafe koyar ve bağımsızlıklarını koruma eğilimindedirler. Partnerlerine karşı duygusal bir mesafe yaratma çabası gösterirler ve duygularını açıkça ifade etmekte zorlanabilirler. Kaçıngan bağlanma stiline sahip kişiler, ilişki esnasında partnerlerinin duygusal taleplerini tehdit olarak algılayabilir ve yakınlıktan kaçınabilir (Bartholomew & Horowitz, 1991).
Korkulu Bağlanma Stili
Korkulu bağlanma stiline sahip kişiler, hem kaygılı hem de kaçıngan özellikler gösterebilir. Bu kişiler, bir yandan yakınlık ve destek ararken, bir yandan da partnerlerine karşı mesafeli bir tutum sergilerler. Korkulu bağlanma stili, duygusal iniş çıkışlara ve ilişkide dengesiz bir tutuma neden olabilir. Bu kişiler, duygusal güvenlik ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanır ve ilişkilerde istikrarsızlık yaşayabilir (Main & Solomon, 1986).
Bağlanma Stillerinin İlişkilere Etkisi
Bağlanma stili, bireylerin ilişki kurma biçimlerini büyük ölçüde etkiler. Güvenli bağlanma stili, sağlıklı ve destekleyici ilişkiler oluştururken, kaygılı ve kaçıngan bağlanma stilleri ise ilişki memnuniyetini azaltabilir. Kaygılı bireyler, sürekli bir ilgi ve onay arayışındayken, kaçıngan bireyler ise duygusal yakınlıktan kaçınır ve bağımsızlıklarını koruma çabasında olur. Korkulu bağlanma stiline sahip bireyler ise her iki tutum arasında gidip gelerek ilişkilerinde kararsızlık yaşayabilirler.
Bağlanma stilleri öğrenilmiş bir davranış kalıbı olsa da, psikoterapi ve farkındalık çalışmaları ile bu kalıpları dönüştürmek mümkündür. Özellikle kaygılı veya kaçıngan bağlanma stiline sahip bireyler, ilişkilerinde yaşadıkları zorlukların kaynağını keşfetmek ve daha sağlıklı bir bağlanma tarzı geliştirmek adına terapiye başvurabilirler.
Psk.Dnş.Derya Karataş
Kaynakça:
- Kaya, E. (2021). Bağlanma kuramı çerçevesinde aldatma ve boşanma. IBAD sosyal bilimler dergisi, (10), 248-263.
- Subaşı, N. G., & Kazan, H. (2020). Çocukluk dönemi bağlanma stillerinin yetişkin iletişimindeki etkisi. Turkish Online Journal of Design Art and Communication, 10(2), 147-162.
‘’Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurunuz.’’