Bilinçli farkındalık, kişinin dikkatini tüm yargı ve eleştirilerden uzak, içinde bulunduğu ana vermesi durumunu tanımlar. Deneyimlenen durum her ne olursa olsun şefkat ve anlayışla kucaklanıyorsa bilinçli farkındalık hali mevcuttur denilebilir. Budizm öğretisinden beslenen bu kavram, kişinin duygu ve düşünceleriyle mücadele etmesi yerine, onları kabul etmesine işaret eder. Kişi, başa çıkmaya ya da ortadan kaldırmaya çalışmadan, deneyimlediği duygu ve düşüncelere bir gözlemci tavrıyla yaklaşır. Gözlemlenen sadece iç dünya değildir. İçerde olanla beraber çevrede, dışarda olan da gözlemlenir. Kabul etmek ve kucaklamak zaman zaman kayıtsız olmakla karıştırılabilmektedir. Ancak olup biten karşısında umursamaz bir tavır içerisinde olmak aksine farkındalıktan uzak olmaya işarettir. Farkındalık içerisinde olan kişinin mücadelesizliği umursamazlık değil, kabulden doğar.
Kişi hem kendi iç dünyasında hem de çevresinde olup bitene karşı kabullenici olduğunda, kurduğu bağlar da sağlamlaşır. Nihayetinde, bağ kurmak demek bağ kurulanla yaşanan deneyimde ortaya çıkabilecek olumlu olumsuz tüm duyguları kapsayabilmekle mümkündür. Derin ve sağlam ilişkiler ancak böyle kurulabilir. Bilinçli farkındalıkta duygular olumlu ya da olumsuz olarak kategorize edilmezler. Bu da yaşananı yargısız kabul etmenin önünü açar. Farkındalık çalışmaları yapan kişilerin psikolojik iyi oluş halinde olumlu bir değişim olduğu belirlenmiştir. Yapılan egzersizlerin yeme bozukluğu, kaygı, depresyon gibi psikolojik zorlukların iyileşmesi üzerinde de olumlu etkilerinin olduğu bulunmuştur(Emrahoğulu, 2021). Bununla birlikte yaşam doyumunun artışı da bilinçli farkındalıkla artar denilebilir.
Kişiler bilinçli farkındalık kapasitesiyle doğarlar. Ancak büyüdükçe, ilişkileri ve deneyimleri arttıkça bu kapasiteleri zamanla zayıflar. Geçmişe takılıp depresif bir hale bürünebilirler, ya da gelecekte olması mümkün olumsuz olayların ihtimali sürekli bir kaygı halinde kalmalarına neden olur. Ancak bilinçli farkındalık ne geçmişte ne de gelecektedir. Geçmiş ve gelecekle ilgili düşünceler elbette ki kendini gösterecektir, bu kaçınılmazdır. Ancak herhangi bir düşüncede saplantılı şekilde kalmamak ve ona tutunmamak, geçip gitmesine izin vermek, düşünceyle özdeşim kurmamak farkındalık kapasitesinin gelişmişliğiyle mümkündür. Doğuştan sahip olunan ancak zaman içerisinde zayıflayan bu potansiyel üzerine çalışılarak güçlendirilebilir.
Uzm.Psk.Dnş.Miralem Gür
Kaynakça:
Emrahoğlu, E.F.(2021). Bilinçli farkındalık, evlilikte bilinçli farkındalık, empati ve evlilikte problem çözmenin evlilik doyumu ile ilişkisinin incelenmesi . Tıpta Uzmanlık Tezi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Ankara.
‘’Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurunuz.’’