Yeme bozukluğu; kişinin fiziksel, sosyal ve duygusal yaşamını önemli ölçüde etkileyen ruhsal bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Dsm V’e (Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı) göre, yeme bozuklukları sekiz başlık altında ele alınmıştır. Bunlar: pika sendromu, bulimia nervoza, anoreksiya nervoza, ruminasyon, tıkınırcasına yeme bozukluğu, kaçıngan/kısıtlı yiyecek alımı bozukluğu, tanımlanmış diğer bir beslenme ve yeme bozukluğu, diğer bir beslenme bozukluğuyla tanımlanmamış yeme bozuklukları (Çelik-Büyükceran, 2023). Yeme bozukluklarının kadınlarda görülme sıklığı daha yaygındır.
Anoreksiya nervoza, kişinin normal beden ağırlığında kalmayı reddetmesi ve buna bağlı olarak da kilosuyla ilgili yoğun bir korku yaşamasıdır. Kişinin beden algısı bozulmuştur. Normal vücut ağırlığında ya da bu ağırlığın altında olmasına rağmen kendisini kilolu olarak görür ve kilosunu sürekli kontrol etmeye çalışır. Anoreksiya nervoza, iki alt gruba ayrılmıştır: kısıtlayıcı tür, tıkınırcasına yeme/çıkartma türü.
Tıkınırcasına yeme bozukluğu olan kişiler, ihtiyaçları olandan çok daha fazlasını yedikleri ataklar geçirirler. Bu ataklarda kişi kontrolünü kaybetmiş hisseder. Ancak atak sonrasında herhangi bir telafi davranışı görülmez.
Bulimia nervozada, kişi kontrol edilemeyen yeme ataklarından sonra bazı telafi davranışları (kendini zorla kusturma, aşırı egzersiz yapma, diyet ilaçları kullanma vb.) sergiler. Bu davranışlar, yeme ataklarından sonra kilo alımını engellemek için yapılır. Kilo alacak olmak kişiyi çok korkutur. Bu kişilerin benlik algısı bedensel görünüşleriyle yakından ilişkilidir. Kilo aldıkça değersizlik hisleri de artar (Ortaçgil, 2009).
Pika sendromu, normalde yenilmeyecek, besin olmayan maddelerin(toprak, kil vb.) yenilmesidir. Daha çok çocukluk çağında görülür.
Yeme bozuklukları,
- genetik,
- gelişimsel
- sosyal
- psikolojik ve nörobiyolojik nedenlerle ortaya çıkabilmektedir.
Ortaya çıkış nedenleri hakkında kişinin yaşam öyküsünü bilmeden yargıya varmak mümkün değildir. Bazı araştırmalar, yeme bozukluğu olan kişilerin duygularını düzenleme, ifade etme ve tanımada güçlük yaşadıklarını göstermektedir. Aynı zamanda bu kişilerin zayıf bilişsel esnekliğe sahip olduğu söylenmektedir. Yani, değişen durumlara uyum sağlama ve farklı seçenekleri görüp değerlendirme becerileri yeteri kadar sağlam değildir (Çelik- Büyükceran, 2023).
Yeme bozuklukları, altta yatan sebep her ne olursa olsun, mutlaka psikoterapi sürecini gerektirecek bozukluklardır. Duyguları ifade edebilmek, olumlu bir benlik algısı geliştirmek, bilişsel esnekliği arttırmak ve bedenle daha sağlıklı bir ilişki kurmak için, psikoterapi tedavi sürecinin önemli bir parçası olacaktır. Bu nedenle psikolojik destek şarttır denilebilir.
Uzm. Psk. Dnş. Miralem Gür
Kanalımızın “Yeme Bozukluğu” konulu YouTube bölümüne buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynakça:
- Çelik-Büyükceran, Ö.(2023). Yeme bozukluğu hastalarında bilişsel esnekliğin ve duygu tanımanın incelenmesi. Tıpta Uzmanlık Tezi, Ankara Üniversitesi, Ankara.
Ortaçgil, E.(2009). A study exploring the relationship between eating disorders and borderline personality. Yüksek lisans tezi, İstanbul Bilgi Üniversitesi, İstanbul
‘’Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurunuz.’’