Depresyon kişinin düşüncelerini, hissettiklerini ve davranışlarını olumsuz yönde etkileyen bir duygu durum bozukluğudur. Majör depresif bozukluk ya da klinik depresyon olarak da adlandırılmaktadır. Destek alınmadığı takdirde gündelik yaşamın akışını bozacak nitelikte olduğu söylenilebilir.
Depresyon ile ilgili Bilinmesi Gerekenler
Yaygın görülen bir zorluk olan depresyonla ilgili çok fazla bilgi kirliliği bulunmaktadır. Bu bilgi kirliliği kişinin psikolojik yardım alması konusunda engel teşkil edebilmektedir. Depresyonla ilgili yanlış bilinenler aşağıdaki gibidir;
- Depresyon anlık bir keyifsizlik ya da zayıflık hali değildir.
- Bir anda ya da kısa sürede çözülebilecek basit bir rahatsızlık değildir. Bazı vakalarda depresif duygulanımın anlaşılması ve çalışılması uzun bir süreç gerekebilmektedir.
- Üzüntü veren olaylardan sonra yaşanan duygusal çöküntü ile depresyon aynı şey değildir.
- Depresyonun bir kişilik özelliği olduğu düşüncesi yanlıştır.
- Kişinin yardım almadan atlatabileceği bir sorun değildir. Uzman yardımı gereklidir.
- Tanının internette “depresyon testi” adı altında yer alan soruların cevaplanması ile konulabilmesi mümkün değildir.
- Kişiyi sadece psikolojik olarak değil fiziksel olarak da olumsuz etkilemektedir.
Depresyon Belirtileri Nelerdir?
Depresyon belirtileri kişiye göre değişebilmektedir. Bununla birlikte kişide aşağıdaki belirtilerden bir ya da birkaçının belli bir süre görülmesi kişinin depresyonda olduğu yargısına varması için yeterli değildir. Depresyonun yaygın belirtileri aşağıdaki gibidir:
- Sürekli üzgün olma hali
- Kendisini değersiz, yetersiz ya da suçlu hissetme durumu
- Konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık
- Umutsuzluk, çaresizlik vb. karamsar ruh halleri
- Hayattan zevk almama
- Günlük aktivitelere karşı ilgi kaybı
- Geleceğe dair olumsuz düşünceler
- Sürekli yorgun hissetme
- Uyku problemleri (uykuya dalamama, sık uyanma ya da aşırı uyuma)
- İştah azalması ya da aşırı yemek yeme isteği
- Sebebi belli olmayan vücut ağrıları
- İntihar eğilimi
Depresyonda Risk Faktörleri Nelerdir?
Depresyonun kadınlarda erkeklere göre daha sık görüldüğü gözlemlenmiştir. Bu nedenle risk faktörleri arasında kadın cinsiyet de bulunmaktadır. Diğer risk faktörleri ise aşağıdaki gibidir:
- Erken yaşta ebeveyn kaybı yaşamış olmak
- Madde ve alkol bağımlılığı
- Sosyoekonomik düzeyin düşük olması
- İşsizlik, iş kaybı
- Bazı ilaçlar
- Ciddi sağlık problemleri
- Daha önceden depresyon geçirmiş olmak
- Ailede hastalık öyküsü
- Hormonal değişiklikler
Depresyonun Yaratacağı Olumsuz Etkilerden Korunmanın Yolları Nelerdir?
Depresyonda olan kişiler ya da bu kişilerin yakın çevresindekiler “depresyondan kurtulma yolları”, “depresyondan nasıl çıkılır” şeklinde araştırma yapmaktadır. Ancak daha önce de belirtildiği gibi depresyon kişinin kendi kendine halledebileceği basit bir problem değildir. Depresyonu olan bireyin yardım için uzmana danışması gerekmektedir.
Depresyon Sürecinde Psikoterapi
Depresyon herkesi aynı şekilde etkilememektedir. Bazı kişilerde hafif şiddette görülürken bazı kişilerde intihar eğilimi gibi ciddi durumlara yol açabilecek seviyede görülebilir. Genellikle hafif şiddetteki depresyonda psikoterapi tek başına yeterli olmaktadır. Ağır vakalarda ise psikoterapi ile birlikte ilaç tedavisi de gerekebilmektedir.
Psikoterapi sürecinde aşağıdaki durumlar hedeflenir;
- Öfke, umutsuzluk, suçluluk gibi belirtileri hafifletmeye yardımcı olmak,
- Olumsuz düşünceleri tanımlamak ve kişinin pozitif düşüncelere yönelmesini sağlamak,
- Yaşanan krizlere, problemlere adaptasyon sağlamaya yardımcı olmak,
- Diğer insanlarla olumlu ilişkiler geliştirmeye yardımcı olmak,
- Sorunlarla başa çıkabilme konusunda cesaretlendirmek.