FOMO, “Fear of Missing Out”un kısaltmasıdır ve bireylerin, sosyal etkinlikleri, deneyimleri veya bağlantıları kaçırma korkusunu ifade eder. Bu duygu, özellikle dijital çağın getirdiği sürekli bağlantı ve paylaşım ortamlarıyla birlikte artmıştır.
Belirtileri Nelerdir?
Bu korkunun belirtileri genellikle sosyal medya platformlarında yoğun bir şekilde görülebilir. Kullanıcılar, arkadaşlarının veya takip ettikleri kişilerin ilginç etkinliklere katılmasını gördükçe kendilerini dışlanmış hissedebilirler. Ayrıca, sürekli olarak sosyal medyayı kontrol etme, etkinliklere katılmama durumlarında huzursuzluk ve düşük özsaygı gibi belirtiler de FOMO’nun işaretleri olabilir. Kişilerin sahip oldukları fırsatların farkında olmaması veya kendi hayatlarını başka hayatlara kıyaslayarak daha çok şeye ya da güzel yaşama sahip olmaları gerektiği fikri kaygı bozukluğunu tetikleyebilir ve kişide gereksiz yere pişmanlık hissi yaratabilir.
Mcginnis (2017) FOMO’nun günümüzde herkeste özellikle de milenyum çağında büyüyen kişilerde sıkça görülebileceğini ifade etmiştir. Yazara göre bu durumun bazı belirtileri olabilmektedir. Bu belirtiler:
– Bireyin sosyal platformlarda gördüğü tüm cazip gelen aktiviteleri yapma arzusuna ve bu ortamlarda gördüğü yerlere gitme isteğine sahip olması,
– Bireyin daima sosyal medya ağlarını takip ve kontrol etmesi,
– Bireyin, sosyal ağlarda takip ettiği arkadaşlarının düzenlediği ya da içinde bulunduğu herhangi bir olay veya aktiviteden haberdar olamadığında kendini kötü hissetmesi,
– Bireyin sanal âlemlerdeki yaşantılara ve olaylara bakarak insanlara yetişememe ve insanlardan geride olduğu hissine kapılması,
– Başka insanların sosyal medyada paylaştıkları deneyimlerin etkisinde kalınması olarak gösterilebilir.
Risk Altındaki Kişiler Kimlerdir?
FOMO açısından risk altındaki kişiler arasında genç yetişkinler, özellikle de gençlik çağlarında bulunanlar ön plana çıkar. Bu yaş grupları, sosyal kabul ve aidiyet duygusunu pekiştirmek adına çeşitli etkinliklere katılma arzusu içindedirler. Ayrıca, yoğun bir şekilde dijital medyayı kullanmaları, FOMO’nun etkilerini daha da artırabilir.
Belirtilerin İyileşme Süreci Nasıl Olur?
FOMO belirtilerinin yoğunluğunun azalması, öncelikle bireyin bu duygularını anlaması ve kabul etmesi ile başlar. Farkındalık geliştirmek, sosyal medya kullanımını sınırlamak veya belirli zaman aralıklarında bilinçli olarak uzaklaşmak, FOMO’nun etkilerini azaltabilir. Ayrıca, bireyin gerçek hayatta yaşadığı deneyimlere odaklanması, diğer insanlarla gerçek bağlantılar kurması da bu konuda yardımcı olabilir.
FOMO’nun etkilerini azaltmaya yönelik olarak bireyler, kendi değerlerini anlamak, kendilerine güvenmek ve kendilerini başkalarıyla kıyaslamaktan kaçınmaya odaklanabilirler. Sosyal medyanın gerçeklikten farklı olabileceğini anlamak, herkesin hayatının mükemmel olmadığını kavramak da önemlidir.
Son olarak, FOMO’nun, modern toplumun getirdiği zorluklardan biri olarak karşımıza çıktığını unutmamak gerek. Ancak bireyler, bu duygularla baş etmek ve daha sağlıklı bir denge kurmak adına bilinçli çabalar göstererek bu korkunun etkilerini azaltabilirler.
Psk.Dnş.Derya Karataş
Kaynakça:
- Tanhan, F., Özok, H. İ., & Tayiz, V. (2022). Gelişmeleri kaçırma korkusu (FoMO): güncel bir derleme. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 14(1), 74-85.
‘’Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurunuz.’’