Kimlik, kişinin öznel deneyimlerini içeren duygu, düşünce ve inançlarını bir süreklilik içerisinde hissetmesini tanımlamaktadır. Kimlik oluşturma çabası, özellikle ergenlik döneminde, ben kimim?, sorusuyla belirgin hale gelmeye başlar. Kişi bu dönemde nelerden hoşlanıp hoşlanmadığı, değer yargıları, toplumdaki yeri ve rolleri, yaşam amacı gibi konularda düşünmeye başlar. Tüm bu başlıklar beraberinde bir krizi de getirir. Erik Erikson tarafından açıklanan kimlik krizi kavramı, kişinin kendiliğine dair bir algı oluşturma ve arayış sürecini tanımlayan, gelişimsel bir duruma işaret etmektedir. Tutarlı bir kimlik oluşturabilmenin zorlayıcı ancak gerekli kısmı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu krizi atlatmak, bütünleştirilebilmiş bir kimlik algısının oluşmasına da zemin hazırlayıcı niteliktedir.
Kimlik karmaşası ise, kişinin toplumdaki yerine ve rollerine dair kafa karışıklığını açıklayan bir kavramdır. Yaşanan karmaşaya ilgisizlik de eşlik eder. Kişi kendi ilgi, değer ve inançlarını sorgulayıp, bulmaya ve bunlarla birlikte rollerine dair algısını netleştirmeye dönük bir merak içerisinde değildir. Bu dönemde gündeme gelen soru ve sorunlara karşı çözümsüz bir tutum içerisindedir. Ortaya çıkan çözümsüzlük ve karmaşa, kişinin kimliğini sağlam ve tutarlı bir şekilde hissetmesine engel olur. Elbette ki, yaşam devam ettiği sürece ilgiler, değerler ya da rollere dair algılar değişecektir. Ancak bu değişim, bütünlüklü bir benlik algısı etrafında şekillenir ve sarsıcı nitelikte olmaktan çok, gelişimi ve büyümeyi destekleyici özellikte olur.
Kimlik krizinin aşılmaması ve tutarlı bir kimlik duygusunun oluşmaması farklı ruhsal zorlukları da beraberinde getirebilecek risk barındırmaktadır. Çalışmalar yeme bozukluğu, madde bağımlılığı, kişilik bozukluğu ve depresyon gibi durumların kimlik karmaşasıyla ilişkili olabileceğini ortaya koymuştur (Demir, 2019).
Sonuç olarak, kimlik oluşumu ruhsal gelişim sürecinin olağan bir parçasıdır. Özellikle bilişsel kapasitenin hızla gelişmeye başladığı ergenlik dönemi kimlikle ilgili soruların sorulduğu bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemdeki krizin sağlıklı atlatılması ise, yetişkinliğe geçişi kolaylaştırmakta ve kişinin duygusal, sosyal iyi oluşunu etkilemektedir. Ancak, unutulmamalıdır ki bir arayışın olması ve ortaya çıkabilecek krizin sağlıkla atlatılabilmesi için bunun deneyimlenebileceği güvenli bir ortama ihtiyaç vardır. Bu nedenle anne babaların çocuklarını karşı kucaklayıcı, anlayışlı, koruyucu sınırlarla birlikte onların kendi kimliklerini bulmalarına ve kendilerini ait hissedebilecekleri bir yaşama hazırlanmalarına yardımcı olabilecek bir tutum içerisinde olmaları elzemdir.
Uzm.Psk.Dnş.Miralem Gür
Kaynakça:
- Demir, N. (2019). Kendine zarar verme davranışı olan ergenlerde bağlanma stilleri, kimlik karmaşası ve benlik saygısının incelenmesi.
- Yabacı, A., Kurt, M., Öz, N., Özdemir, M., & Aydın, R. (2021). PANDEMİ SÜRECİNDE LİSE ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL MEDYA KULLANIM DÜZEYİ VE KİMLİK KARMAŞASI İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA. Atlas Sosyal Bilimler Dergisi, 1(8), 4-4.
‘’Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurunuz.’’