İsmini Avusturyalı yazar Leopold von Sacher-Mazoch’tan alan mazoşizm, en genel anlamıyla acıdan haz almak, kendine acı çektirmekten keyif almak olarak tanımlanmaktadır. Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’nda mazoşizm kavramı cinsel sapkınlıklar başlığı altında ele alınmıştır. Ancak ne genel anlamıyla acı çekmekten haz almak ne de cinsel birliktelik esnasında fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalarak doyuma ulaşmak, mazoşizm kavramını açıklamak için yeterlidir. Bir kişilik özelliği olarak değerlendirilebilecek olan mazoşizm, klinik görünüme şiddeti arttıkça kavuşacaktır.
Psikanalitik bakış açısı mazoşizm kavramının tanımı genişletmiş ve kavramı kendi içerisinde farklı alt tiplere ayırmıştır. Bunlar: paranoid, ahlaki, bağımlı, yardımı reddeden/şikayetçi görünümlerdir. Paranoid mazoşizm, olumlu deneyimlerin ve hissedilecek olan mutluluğun cezalandırılacağı varsayımına dayanır. Kişi, nihayetinde yaşayacağını düşündüğü felaketi beklemek kaygı uyandıracağından, olumsuz bir deneyim yaratarak acı verici süreci hızlandırmaya çalışır. Ahlaki mazoşizm, kendisini koşulsuz şekilde öteki için kendini feda etme şeklinde gösterir. Ancak ölçüsüz derecede yapılan fedakârlık erdemli olmakla ilişkilendirilir. Ötekilerin ihtiyacını önceleyen kişi, kendini tamamen geri planda tutan ve bunu acı çekme noktasına ulaştırarak kendisini ahlaki olarak üstün bir yerde konumlandırmış olur.
Bağımlı mazoşizmde ise, ilişki kurulan kişiye itaat ve onu kaybetmemek için her ne istiyorsa onun yapılması söz konusudur. Bu durumda kişi, ilişkiyi tamamıyla partnerinin ihtiyaçları üzerine kurar ve şekillendirir. Mazoşizmin yardımı reddeden görünümünde, baskın olan kişinin çekeceği acıların bir mükafatının olacağını varsaymasıdır. Çekilen acıların bir karşılığı olacağı düşünülür. Bu doğrultuda acıdan kurtulmak istenilmez. Her türü yardım reddedilir.
Kişinin acı verici durumda kalmayı istemesinin farklı nedenleri olabilir. Yaşamın ilk yıllarında ihtiyaçları karşılanmamış, tutarlı bir sevgi nesnesi olmayan, duygusal ve fiziksel şiddetin olduğu ailelerde büyüyen çocuklar için acı verici deneyimler oldukça tanıdıktır. Hem acı verici olanın tanıdık olması hem de ancak çok zor durumlarda kalındığında ihtiyaçların karşılanabileceğine dair inanç kişinin kendini sürekli zorlayıcı durumlarda bırakmasına neden olabilir. Mazoşisttik eğilimi güçlü olan kişilerin büyüme, olumlu deneyimlerini arttırma ve potansiyellerini gerçekleştirme ihtimalleri oldukça az olacaktır. Çünkü herhangi bir şekilde mutlu olmak, başarmak beraberinde suçluluk duygusu uyandırır ve kişi zor durumda kaldığında ötekilerden alabileceği ilgiyi alamayacağını düşünebilir. Acıya tutunmak, ötekilerden bir gün gelebilecek ilgiye, değerlilik hissine ve sevilme umuduna da tutunmaktır.Böylesi bir durumda psikolojik destek almak gerekli olacaktır.
Uzm.Psk.Dnş.Miralem Gür
Kaynakça:
Keser, E. (2022). Mazoşist Kişilik Özelliklerinin Freud ve Fairbairn’in Kuramları Açısından İncelenmesi: Mazoşizmin Tanımı ve Klinik Görünümü. AYNA Klinik Psikoloji Dergisi, 9(3), 466-488. https://doi.org/10.31682/ayna.1160035
‘’Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurunuz.’’