Özgecilik, kişinin kendi çıkarlarını ikinci plana atarak başkalarının iyiliği için davranışlarda bulunmasıdır. Psikolojide önemli bir konu olan özgecilik, insanların neden başkalarına yardım ettiğini, bu davranışın altında yatan motivasyonları ve bu davranışların birey ve toplum üzerindeki etkilerini araştırır. Bu bağlamda, özgeciliğin biyolojik, psikolojik ve sosyokültürel temelleri de incelenir.
Özgeciliğin kökenine dair en yaygın teorilerden biri, biyolojik temelli açıklamalardır. Evrimsel psikoloji, özgeciliğin türlerin hayatta kalmasını ve genlerin bir sonraki nesle aktarılmasını sağlayan bir mekanizma olduğunu öne sürer. Özellikle yakın akrabalar arasında görülen yardımsever davranışlar, gen havuzunu koruma amacı taşıyan “akraba seçilimi” teorisi ile açıklanır. Bu teoriye göre, bir birey kendi yaşamını tehlikeye atsa bile genetik olarak yakın olduğu kişilere yardım ederek kendi genlerinin yaşama şansını artırır.
Psikolojik perspektiften bakıldığında, özgeciliğin insanların empati yetenekleri ile yakından ilişkili olduğu görülür. Empati, başkalarının duygusal durumlarını anlama ve bu duygulara tepki verme kapasitesidir. Bir kişi başkasının acısını veya mutluluğunu hissedebildiğinde, bu kişiye yardım etme motivasyonu da artar. Psikologlar, empati temelli özgeciliğin kişinin kendi duygusal refahını artırdığını, çünkü başkalarına yardım etmenin bireyin kendini iyi hissetmesini sağladığını belirtirler. Bu durum, “yardım edenlerin yüksekliği” olarak bilinen bir olgudur.
Sosyokültürel bağlamda, özgecilik sosyal normlar ve kültürel değerlerle de şekillenir. Toplumlar, bireylerin başkalarına yardım etmesini teşvik eden sosyal normlar oluşturur. Örneğin, birçok kültürde yardımlaşma ve dayanışma, toplumsal birlik ve uyumun sağlanmasında önemli bir rol oynar. Bireyler, bu normlara uyarak toplumsal kabul görme ve aidiyet duygusu geliştirme eğilimindedir. Aynı zamanda, özgecilik sosyal statü ve itibar kazanma aracı olarak da kullanılabilir; toplum içinde yardımsever olarak tanınmak, bireye olumlu bir sosyal imaj sağlar.
Özgeciliğin psikolojik etkileri de dikkate değerdir. Araştırmalar, özgecil davranışların bireylerin psikolojik iyi oluşlarını artırdığını göstermektedir. Başkalarına yardım etmek, bireylerin kendilerini anlamlı ve değerli hissetmelerine yol açar. Bu durum, depresyon ve anksiyete gibi olumsuz duygusal durumların azalmasına katkıda bulunabilir. Ayrıca, özgecilik, kişiler arası ilişkilerin güçlenmesine ve sosyal destek ağlarının genişlemesine yardımcı olur. Ancak özgeciliğin tamamen bencil olmayan bir motivasyonla yapılıp yapılmadığı da tartışmalıdır. “Bencil özgecilik” olarak adlandırılan bir kavram, bireylerin aslında kendi çıkarları için başkalarına yardım ettiğini öne sürer. Örneğin, bir kişi kendini suçlu hissetmemek veya sosyal kabul görmek için özgecil davranışlarda bulunabilir. Bu nedenle, özgeciliğin motivasyonları karmaşık ve çok yönlü olabilir.
Sonuç olarak, özgecilik hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli bir olgudur. Biyolojik, psikolojik ve sosyokültürel açıdan ele alındığında, insanların başkalarına yardım etme motivasyonlarının çeşitli ve karmaşık olduğu görülmektedir. Özgeciliğin insan doğasında içsel bir ihtiyaç mı yoksa öğrenilmiş bir davranış mı olduğu sorusu hala tartışılmaktadır. Ancak, özgeciliğin insan yaşamında ve toplumda olumlu etkileri olduğu açıktır ve bu konu üzerinde yapılan araştırmalar, insan davranışının derinliklerine dair önemli ipuçları sunmaktadır.
Psk.Dnş.Derya Karataş
Kaynakça:
- Üzümçeker, E., Gezgin, G. N., & Akfırat, S. (2019). Sosyal ve Evrimsel Psikolojide İnsan Özgeciliği Bilmecesi. Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi, 3(5), 93-110. https://doi.org/10.31461/ybpd.559805
‘’Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurunuz.’’