Film ve Dizi Önerileri-7

Ters Yüz(Inside Out)

Yönetmen: Pete Docter

Yapım Yılı: 2015

Ters Yüz, çocukluktan ergenliğe geçişi duygular üzerinden anlatan son derece güzel bir film. Animasyon türünde olan bu filmde Riley isimli bir kız çocuğunun ailesiyle birlikte farklı bir eyalete taşındıktan sonraki sürecini izliyoruz. Ancak yeni bir ev, yeni bir şehir ve tamamıyla farklı olan yeni çevrenin yarattığı tüm duyguları kendi seslerinden duyma imkanımız oluyor. Çünkü beş temel duygu(neşe, üzüntü, korku, öfke, tiksinti) bizlere Riley’nin beyninden bizzat kendi sesleriyle konuşuyorlar. Filmin başlarında, neşenin merkezde tüm kontrolü elinde tutmaya çalıştığı ve diğer duygulara özellikle üzüntüye müdahale ettiği görülüyor. Çünkü neşe üzüntünün dokunduğu anıların rengini değiştirip hüzün bulaştıracak olmasının Riley’i olumsuz etkilediğini düşünüp, onu üzüntüden korumaya çalışıyor. Olaylar geliştikçe, Riley eski okulunu ve arkadaşlarını özledikçe duyguların koordinasyonu da değişiyor.

Çekirdek anı denilen Riley’nin çok daha küçük yaşlarda biriktirdiği anıları değişime uğruyor. Ve onu şimdiki zamanın acı verici olaylarından koruyacak olan kişilik adaları da bir bir yıkılıyor. Bunlar olurken neşe ve üzüntü mecburi bir yolculuğa çıkıyorlar. Bu yolculuğun asıl nedeni Riley’nin kişiliğindeki adaları korumak ve onu mutlu edebilmek. Ancak yolculuk esnasında neşe çok önemli bir gerçeği fark ediyor. Aslında üzüntünün varlığı Riley’nin anne babasından şefkat alabilmesinin yolunu açıyor. Böylece o anlar sonradan hatırlandığında güç verebilecek birer çekirdek anıya dönüşüyor.

Neşe ve üzüntü merkezde değilken korku, öfke ve tiksinti ne yapacakları konusunda son derece endişe duyuyorlar. Ancak bir şekilde yönetimi sağlamak zorunda oldukları için de çeşitli kararlar alıyorlar. Sonunda Riley evden kaçmaya karar veriyor. Neşe ve üzüntü merkeze döndüğünde Riley’i de eve dönüyor. Filmin sonunda Riley’nin kişiliğinde yeni ve çok daha kapsamlı adacıkların oluştuğunu ve ergenliğin artık devrede olduğunu izliyoruz. Bu da duyguların hangisi kontrolde olursa olsun yaşanılanların kişiyi büyüttüğüne dair güzel bir mesaj olarak çıkıyor karşımıza. Duygulardan birinin yokluğu tüm dengeyi bozabiliyor.

Gündelik hayatta kaçmaya çalıştığımız üzüntü, korku ya da öfke gibi duyguların aslında bir arada olduklarında bizi dengede tuttuklarını görüyoruz. Ayrıca üzüntünün ve neşenin el ele verdiğinde yepyeni adaların oluşması da yine kaçılmak istenenin aslında ulaşılmak istenenle ne kadar bir arada olduğunu gösteriyor. Üzüntünün dönüştürme gücünden faydalandığımızda ortaya neşe çıkabiliyor. Ama üzüntüyü tamamen dışarı attığımızda neşenin gücünün de zayıfladığını görüyoruz. Duyguların anılara anlam katan kavramlar olduğunu tekrar hatırlıyoruz.Yaşanan her neyse kucaklamak ve bizi dönüştürmesine, büyütmesine izin vermek filmin en güzel mesajlarından biri olabilir. İzlemeye değer 🙂

Uzm.Psk.Dnş.Miralem Dilan Gür

Filmin fragmanını buradan izleyebilrsiniz.