Zaman yönetimi, pek çok kişinin zorluk yaşadığı bir konudur. Yapılacak işlerin planlanması, organize edilmesi ve belli bir düzen içerisine oturtulması kimi zaman oldukça zorlayıcı olabilmektedir. Zaman yönetimine geçmeden önce zaman kavramının tanımına bakmak iyi olacaktır.
Zaman; biyolojik, psikolojik ve fiziksel olmak üzere üç ayrı kategoride ele alınır. Biyolojik zaman, çoğunlukla biyolojik süreçlerle belirlenen, yaşamın devamlılığının sağlanmasını sağlayan zamandır. Fiziksel zaman, saat ile takip edilebilen, takvim zamanıdır. Psikolojik zaman ise, herhangi bir objektif ölçüme tabii olmayan, kişinin farkındalığıyla ilgili olan daha çok algılanan zamanı açıklar.
Zaman yönetimi, kişinin zamanını kendi planları doğrultusunda verimli geçirmesi olarak tanımlanmaktadır. Elbette ki zamanın etkili geçirilmemesinde birden fazla etmenin rolü vardır. Bunlardan bazıları; kararsızlık, erteleme, plansızlık, hayır diyememe ve öncelik sırası oluşturamamadır (Durmaz, Hüseyinli ve Güçlü, 2016).
Kişi, yapılacaklar arasında önceliklendirme yapmakta zorlanıyorsa, başladığı işleri yarım bırakma ve ötekine geçme riski artar. Daha önemli olan eylemleri en sona bırakabilir. Ancak bu noktada esnek olmanın önemli olduğu unutulmamalıdır. Öncelikler arasında ilk sırada olan bir iş, bazı nedenlerden dolayı yapılamayacak duruma gelmişse bir sonrakine geçme esnekliği göstermek gerekir. Diğer türlü yine vakit kaybı olacak ve diğer yapılacaklara zaman kalmayacaktır.
Erteleme, zaman yönetimini zorlaştıran bir diğer etmendir. Yapılması gerekenler sürekli bir sonraki zaman dilimine bırakıldığında kişinin kaygısı artar. Ertelenen iş arka planda sürekli rahatsızlık vereceğinden yapılan diğer işlerin de kalitesini düşürür. Sona bırakıldığından hem kişinin potansiyelinin altında bir performans göstermesine neden olabilir hem de kısıtlı zaman baskısından işin tamamlanmama riski ortaya çıkar.
Kişi, karar vermeyle ilgili güçlük yaşıyorsa zamanını yönetme konusunda da güçlük yaşayabilir. Neyi önce yapması gerektiği, hangi işin kendisi için daha önemli olduğu vb.gibi konularda seçim yapmakta zorlanan kişiler zamanlarını verimli geçirme konusunda daha fazla zorluk yaşayabilirler. Kararsızlık aynı zamanda plan yapmayı da zorlaştırır. Planlı şekilde ilerlemek, neyin yapılıp neyin yapılmadığını görebilmek adına oldukça önemlidir.
Hayır demekte zorluk yaşamak ve planlarına sadık kalamamak da zamanı yönetmeyi zorlaştrıan bir diğer etmendir. Ötekilere hayır diyebilmek, sınır koymak kendi ihtiyaçlarını da ön plana koymak kişi için zorlayıcıysa mevcut bir planı varsa bile ona uymakta zorluk yaşayacaktır.
Elbette ki zamanı yönetimini zorlaştıran birçok etmen vardır. Sayılanlar sadece birkaçıdır. Öncelikle, zamanı yönetmenin her anı bir işle doldurmak olmadığı unutulmamalıdır. O anda yapılan her ne ise, bu sadece oturup kişinin kendisini dinlemesi de olabilir, o anın içinde gerçekten orda olarak yapılmalıdır. Kimi zaman ertelemek, kararsız kalmak, hayır diyememek de oldukça normaldir. Sadece bunların ortaya çıkabilecek olumlu şeyleri sabote etmemesi önemlidir. Var olan potansiyeli ortaya çıkarmaya engel olabilecek her engel gözden geçirilmeye değerdir. Önemli olan sonu gelmeyecek bir yapılacaklar listesi çıkarmak değildir. Bazen boşlukta kalabilmek, bazen listeyi değiştirmek ve belki bazen liste yapmamak da oldukça kabul edilebilirdir. Ancak tüm işler aksıyor, yapılacaklar sürekli bir kaygı hali yaratıyorsa o zaman tam da durup nerede neyin farklı yapılabileceği üzerine düşünmek iyi olacaktır.
Uzm.Psk.Dnş. Miralem Gür
Kaynakça:
Durmaz, M. , Hüseyinli, T. & Güçlü, C. (2016). Zaman Yönetimi Becerileri İle Akademik Başarı Arasındaki İlişki . İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi , [Gelecek İçin Bilimsel İşbirliği Uluslararası Konferansı Özel Sayısı] Ekim– 2016 , 2291-2303 . DOI: 10.15869/itobiad.260266
’’Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurunuz.’’