Duygular, bizi eyleme geçiren ya da durma kararı aldıran son derece önemli itici güce sahiptirler. Kimi duygular çok daha yüzeyde olup, neden ortaya çıktıklarını anlamak kolay olurken; kimi duygular ise derinlerden gelen ve geçmişin izlerini taşıyan, kendi başımıza anlamını bulmakta zorlandığımız özelliktedirler. Kaynağını nereden alıyor olursa olsun duyguları tanımak ve nihayetinde düzenleyebilmek oldukça önemli bir beceri olarak kendini göstermektedir.
Duygu düzenleme, kişinin duygularını hangi zamanlarda ve nasıl yaşadığını etkileyen süreci kapsamaktadır(Özdemir, 2017).
Yaşanan duygunun yoğunluğu ve hangi tepkilere neden olduğu önemlidir. Duygunun izlenmesi, bir değerlendirme sürecinden geçirilmesi ve yönetilmesi, duygu düzenleme sürecinin parçalarını oluşturur. Kişi duygularını düzenlemede güçlük yaşıyorsa, duygularının şiddetini ayarlayamaz. Duruma uygun tepkiler veremez ve sosyal ilişkilerini devam ettirmekte zorlanır. Örn, öfkesini düzenlemekte zorlanan birisi için, saldırgan eylemlerde bulunmak kaçınılmaz olacaktır. Bunun sonucunda ise, ilişkileri bozulma tehlikesi altına girecek ve yaşamını işlevsel bir şekilde devam ettirmekte güçlük çekecektir.
Duygu düzenleme becerisi gelişmiş kişiler sağlıklı ilişkiler kurabileceklerinden, yaşam doyumlarının yüksek olma ihtimali de bu konuda zorluk yaşayan kişilere göre daha yüksektir. Hem sosyal yaşamda kurdukları ilişkilerde hem de iş ve akademik yaşamlarında daha memnun bir görünüme sahiptirler. Çalışmalar, duygu düzenlemede yaşanan zorlukların sadece yaşam doyumuyla değil, anksiyete bozukluğu, madde bağımlılığı ve duygu durum bozukluğu gibi psikiyatrik bozukluklarla da ilişkili olduğunu ortaya koymuştur(Brieskorn, 2019).
Duygu düzenleme becerisinin gelişmemiş olmasının kişinin yaşam öyküsüyle yakından ilişkisi vardır. Çocukluğun geçtiği aile ortamı, travmatik deneyimler, duyguların aile içerisinde sağlıklı bir şekilde deneyimlenmiyor oluşu bu güçlüğün ortaya çıkışına neden olabilecek etmenlerden bazılarıdır. Aile ortamında duyguların ifade edilmemesi, duygular üzerine konuşulmuyor oluşu nihayetinde duygusal zekanın gelişmesine engel olacak ve kişinin yaşadıklarının ruhsallığı üzerindeki etkilerini tanımlamasını zorlaştıracaktır. Duyguları tanımak, adlandırmak ve yoğunluğunu ayarlayabilmek, sonrasında olası yıkıcı tepkileri de kontrol altına alacağından düzenleme becerisi için en önemli adımlardan birinin duyguları tanımak olduğu söylenilebilir. Kişi, duygularını düzenlemeyi öğrendikçe tepkileri de değişecek ve yaşamını da düzenleme becerisi kazanacaktır. Ötekilerin deneyimlerini de anlama fırsatı doğmuş olacak, böylelikle birlikte yaşamının ve uyumun doyumunu yaşayacaktır. Ancak bazı durumlarda kişinin kendi başına bunu yapabilmesi oldukça zordur. Bunun için psikolojik destek almak faydalı olacaktır. Unutulmamalıdır ki, duygular ruhsallığımızla ilgili son derece önemli mesajları iletmek için ortaya çıkarlar. Ve anlaşılmayana kadar da farklı şekillerde kendilerini göstermeye devam ederler. Bu nedenle üzerine düşünmek ve çalışmak olukça kıymetlidir.
Uzm.Psk.Dnş.Miralem Gür
İlgili Youtube içeriğimize buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynakça:
Brieskorn, D.(2019). Ergenlerde yaşam doyumu ve öfke ifade tarzının duygu regülasyonu değişkeni açısından incelenmesi. Yüksek lisans tezi, İstanbul Aydın Üniversitesi
Özdemir, H.(2017). Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda duygu regülasyonu, empati ve olumlu sosyal davranış ilişkisinin araştırılması. Tıpta uzmanlık tezi, Marmara Üniversitesi.
‘’Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurunuz.’’