Empati ve Ötekini Duyabilmek

İnsan ilişkileri, ötekinin duygularını anlama ve kendini anlatabilme üzerine kuruludur. İlişkilerde yaşanan zorluklar çoğunlukla kişilerin birbirlerini duymakta güçlük yaşadıkları zamanlara dokunur. Ötekini anlamak, onun ne hissedebileceğine yakınlaşmak ortaya çıkan sorunları farklı açılardan ele almayı ve nihayetinde çözmeyi mümkün kılar. Gündelik hayatta çokça duyduğumuz empati kavramı tam da bu noktada karşımıza çıkar. İşin içinde anlamak, öteki ve yerine düşünmek vardır.

Empati, eski Yunancada içinde ve hissetme sözcüklerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Daha çok kendini ötekinin yerine koyarak düşünme, onun duygularını anlamaya çalışma olarak tanımlanan empati kavramı, ilk kez Theodor Lipps tarafından kullanılmıştır. Lipps’in kullandığı bu kavram; kişinin kendisini bir nesneye yansıtması yoluyla , onun deneyimini özümseyerek anlamaya çalışma sürecine işaret eder(Ersoy & Köşger, 2016).

Ötekini anlamanın ya da tamamıyla hissetmenin elbette ki imkânı yoktur. Çünkü her birimizin kişisel hikayesi bir ötekimizden çok farklıdır. Bu nedenle ne yaparsak yapalım ilişki kurduğumuz kişilerin yerine geçerek onlar gibi düşünüp hissedemeyiz. Ancak kendimizin dışına çıkabiliriz. Olayların bizim baktığımız yerden göründükleri gibi olmayabileceği, farklı anlamlarının da olabileceği tam da bizim kendi bulunduğumuz yeri terk etmemizle ilgilidir. Bazen bunu yapabilmek görece kolaydır. Zor durumda olan bir insana destek olmak, kayıp yaşamış birinin yaşayabileceği acıyı anlamaya çalışmak gibi. Ancak birisi hoşumuza gitmeyecek bir eylemde bulunduğunda, canımız yandığında ya da bununla ilgili bir deneyime tanıklık ettiğimizde, eylemi gerçekleştiren kişiye empatiyle yaklaşmak çok daha zor olur. Empati, bir ötekiyle üzülmek, onunla öfkelenmek, kısacası onunla birlikte duygulanmak demek değildir. Empatide, temel olan benzer duyguyu yaşamak değil, yaşanan duyguyu anlamaktır. Benzer duyguları yaşamak, birlikte hissetmek sempatidir. Belki de bu anlam karmaşası nedeniyle, hoşa gitmeyen davranışlarda bulunan kişilere karşı empati yapmak kolay olmaz. Oysaki, ötekini anlamak ancak farklılaşmayla mümkündür. Sempati aynılığı, empati farklılığı merkeze alır. Farklılığın kabul edildiği, kucaklandığı yerde ise değişimin olma ihtimali çok daha yüksektir. İlişkilerde empati yapmak hem ilişkinin hem de kişilerin kendi bireysel alanlarının büyümesine fırsat tanır. Ötekinin yerine geçip düşünmek mümkün değildir. Ancak kendimizin dışına çıkabilmek, varsayımları kapsayabilmek, olası ötekilere yer açabilmek mümkündür. Bu şekilde hem kendi kabul görmeyen parçalarımıza hem de ötekilerin -hoşa gitmeyecek dahi olsa- eylemlerine empati gösterme şansımız olur.

Uzm.Psk.Dnş.Miralem Dilan Gür

Kaynakça:

Ersoy, E., & Köşger, F. (2016). Empati: Tanimi ve Önemi/empathy: Definition and its importance. Osmangazi tıp dergisi38(2), 9-17.

‘’Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurunuz.’’