Spor, kişinin psikolojik, fizyolojik ve sosyalleşmeye dönük ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayan çeşitli fiziksel aktivitelerin bütünü olarak tanımlanabilir. Yapılan aktiviteler, kişinin hem bedensel sağlığını korumasını sağlar hem de ruhsal gelişimine katkı sağlayacak birer enstrümana dönüşür.
Kişi, sportif aktiviteleri bir grupla birlikte yapıyorsa, bu süreç grup kurallarına uymasını, sorumluluk almasını ve iş birliğini deneyimlemesini kolaylaştırır. Benzer bir ilgi alanı çerçevesinde, ortak amaç doğrultusunda hareket etmek grup aidiyetinin oluşmasına zemin hazırlar. Kazanmak ya da kaybetmek çoğunlukla hep birlikte deneyimlendiğinden, destek vermek, motive etmek ve empati kurmak gibi sosyal yaşam içerisinde ilişki kurarken gereksinim duyulan temel becerilerin gelişmesine yardımcı olur. Amaçlı bir faaliyetin olması, kişinin yaşamında var olan herhangi bir şeye yatırım yapabilmesini ve bu sayede adanmışlığını beslediğinden ilişki kurma kapasitesini de geliştirir. Tüm bunlar, ruhsal iyi oluşun destekçisi ve kolaylaştırıcısı olarak kişinin yaşamındaki yerini alır. Bununla birlikte, grup içerisinde grubun kurallarıyla var olmak toplum içerisinde sınırlarla uyum içerisinde yaşamanın da kolaylaştırıcısı olur. Takım olmak yeri geldiğinde var olan stratejileri değiştirmeyi, yenilemeyi ve geliştirmeyi de içerdiğinden kişi, ihtiyaca dönük strateji geliştirmenin öneminin farkına varır. Bunlar daha çok bir grupla birlikte spor yapmanın olumlu getirileridir. Ancak sportif aktivitelerin getirileri bir grup içerisinde yapılmalarıyla sınırlandırılamaz. Bireysel olarak yapılan spor, kişinin sakinleşmesini ve stresinin azalmasını sağlar. Bedenle birlikte zihin de rahatlar. Kişinin bedeniyle ilişki kurması kolaylaşır. Denilebilir ki, bir duygu düzenleme stratejisi olarak sportif aktiviteye baş vurmak çoğunlukla olumlu sonuç verir.
Ancak unutulmaması gereken, her eylemde olduğu gibi sportif aktivitede de aşırılıktan kaçınılması gerektiğidir. Spor yaşamın tüm alanlarını kaplamamalı, kişinin mutsuz olduğu zaman ya da mutsuzluktan kaçmak için baş vurduğu bir araç haline gelmemelidir. Kısacası duyguları düzenlemeye yardımcı olmalı ancak duyguların üzerini örtmek için kullanılmamalıdır. Özellikle bir takım içerisinde spor yapan kişilerin, yarışma ve rekabete dayalı sistemin yaratabileceği tükenmişlik riskiyle karşı karşıya oldukları gerçeği dikkate alınmalıdır. Hırs ve rekabetin baskıya dönüşüp dönüşmediği, ne derece şiddetli yaşandığı bahsi geçen olumlu sonuçların deneyimlenmesini önemli oranda etkileyebilir.
Uzm.Psk.Dnş.Miralem Gür
‘’Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurunuz.’’