Stres, gündelik yaşam içerisinde sıklıkla kullandığımız bir kavramdır. Kökeni Latince estrictia sözcüğünden gelmektedir. Kavramın tanımıyla ilgili açıklamaların zaman içerisinde değiştiği görülmektedir. Başlarda güç, felaket, bela gibi açıklamalarla tanımlanan bu kavram, zaman içerisinde kişinin ruhsal dünyasına gönderme yapan bir anlama bürünmüştür. Kişinin, çevresel uyaranlara karşı ortaya koyduğu tepkilerin bütünü olarak tanımlanmaktadır (Güçlü, 2001).
Stres yaratan durumlar, ruhsal dengenin bozulmasına ve zorlanmaya neden olur. Bu durumlar, genel anlamda değişim içeren, kişinin yaşamında genel akışın dışında meydana gelen gelişmeleri kapsar. Ancak, akışın dışındaki her gelişme kişinin ruhsal anlamda güçlük yaşamasına neden olmayacaktır. Stres, kişinin kişilik özellikleri ve baş etme becerilerine bağlı olarak ortaya çıkar.
Kişi ruhsal dengesinde güçlük yaratabilecek bir durumla karşı karşıya geldiğinde, bedensel olarak vereceği tepkiler üç aşamalı olarak ilerler: alarm, direnme ve tükenme aşamaları.
Alarm aşaması, kişinin zorluk yaşayabileceği durumla karşılaştığı aşamadır. Bu aşamada, organizma savaş ya da kaç tepkisi verecektir. Kalp atış ve solunum hızının artması bu aşamada gözlemlenebilecek değişimlerdendir. Kısacası, organizma alarma geçilecek bir durum olduğunu bu aşamada kavrar.
Direnme aşamasında kişi eğer stres yaratan duruma uyum sağlarsa, dengeye kavuşur ve gerginlik yaratan durumla karşılaşmadan önceki haline geri döner. Ancak uyum sağlamak yerine direnmeyi seçerse, bir mücadele sürecine girer ve tüm enerjisini bunun için harcar.
Tükenme aşaması ise, bu sürecin son aşaması olarak belirir. Ruhsal dengeyi bozan kaynağa uyum sağlanmadığında artık kişi tüm enerji kaynaklarını harcamıştır. Bu da tükenmişlik hissini ortaya çıkarır. Mevcut tükenmişlik hali ise, kişinin ilerleyen zamanlarda karşılaşabileceği stres kaynaklarına karşı hassasiyetini arttır.
Stres Belirtileri Nelerdir?
Stres, sosyal, fiziksel, bilişsel ve duygusal alanlarda bazı belirtilerle kendini gösterebilir. Kişiler arası ilişkilerde fazlasıyla savunmacı bir tutum içerisinde olmak, güvensizlik, ilişkilerde kararsızlık ve suçlayıcı tavırlar sosyal yaşamda ortaya çıkan stres belirtilerine işaret ederken; dikkati toplamakta güçlük, unutkanlık, zihnin bulanık olması gibi belirtiler ise bilişsel alandaki stres belirtileri olarak ortaya çıkabilir. Bununla birlikte, diş gıcırdatma, baş ağrısı, kas ağrıları, yorgunluk gibi fiziksel belirtiler de görülür. Kişinin endişeli, depresif ve öfkeli olması da gerginlik yaratan bir durumla karşılaştığında duygusal olarak tepki verdiğinin işaretleri olarak değerlendirilebilir.
Kişi stres yaratabilecek durumlarla her an karşı karşıya kalabilir. Değişimler kaçınılmazdır. Bu nedenle, değişime karşı esnekliği arttırmak, katı sınırlar içerisinde olmamak, olası stres kaynaklarıyla karşılaşıldığında duyguların düzenlenmesini de kolay kılacaktır. Değişimle karşılaşıldığında ya da beklenmedik bir olay meydana geldiğinde gerginlik yaşamak doğal bir tepkidir. Elbette ki her değişim kişinin ruhsallığında bir tepkiye neden olur. Ancak hatırlanılması gereken, ortaya çıkan duygunun şiddetinin yaşamın akışında tahribata yol açmayacağı bir aralıkta olması gerektiğidir.
Uzm.Psk.Dnş.Miralem Gür
Kaynakça:
Güçlü, N. (2001). Stres yönetimi. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 21(1).
‘’Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurunuz.’’