Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu(DEHB) Nedir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu(DEHB), belirtilerin on iki yaşından önce ortaya çıktığı ve erişkinlik döneminde devam ettiği nörogelişimsel bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır.

Şayet belirtiler on iki yaşından sonra ortaya çıkıyorsa bu durum geç başlangıçlı DEHB olarak adlandırılır. Bazı vakalarda belirtilerin geç görülmesi, hastalığın nörogelişimsel olup olmadığına dair tartışmaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ancak geç yaşlarda ortaya çıksa bile durumun genetik kaynaklı olduğu, semptomların bazı iyileştirici nedenlerden(zeka düzeyi, sosyal destek vb.) dolayı geciktiği iddia edilmiştir. DEHB’de en temelde beynin yürütücü işlevlerinde bozulmalar görülür. Kişi dikkatini toplamada, planlama yapmada, karar almada, duygularını düzenlemede zorluk yaşar. Tüm bunlara dürtüsellik ve hiperaktivite de eşlik edebilir.

DEHB’nin üç alt tipi vardır. Bunlar: dikkat eksikliğinin ön planda olduğu tip, dürtüsellik ve hiperaktivitenin ön planda olduğu tip ve ikisini de içeren bileşik tiptir.

DEHB, belirtileri gösteren kişiler okul, iş ve ilişki yaşamlarında güçlük yaşarlar. Dikkatlerini toplamaları zor olduğundan verilen işe odaklanmakta zorlanır ve tamamlamakta güçlük çekerler. Bu nedenle sık sık iş değiştirmek zorunda kalabilirler. Kişi eğer öğrenciyse, ödevleri yapmak, bir çalışma planı hazırlamak ve uymak, yapılacaklar arasında önceliklendirme yapmakta oldukça zorlanır. Bu nedenle okul başarısı düşer. Aynı zamanda çalışma belleği de işlevini yerine getiremediğinden, öğrenme de zorlaşır. Bu durum çocuğun kendisini başarısız hissetmesine, öz saygısının düşmesine ve olumsuz bir benlik algısı geliştirmesine neden olabilir. Bunun yanı sıra, dürtüsel davranışları nedeniyle akran ilişkileri bozulabilir ve tabloya davranış bozuklukları eklenebilir. Önceki davranışların sonuçlarından çıkarım yapmak ve ona göre aksiyona geçmek bu kişiler için zor olduğundan, kendilerini sıklıkla  zorluk yaratacak durumların içerisinde bulabilirler. Dürtüsellikleri, ısrarcı oluşları, tepkisellikleri ve engellenmeye karşı toleranslarının düşük oluşu nedeniyle ilişkileri karmaşık hale gelir. Nihayetinde, yalnızca akademik başarısı değil sosyal ilişkileri de bozulma tehdidiyle karşı karşıya kalır. İlerleyen yıllarda da bu durum değişmez. Hiperkativite erişkinlikle birlikte azalır, ancak dürtüsellik ve dikkat dağınıklığı devam eder.

DEHB farklı psikiyatrik hastalıklarla birlikte görülebileceğinden, tanın konulması bazen zaman almaktadır. özellikle kaygı bozukluğu ve depresyon önemli eş tanılar içerisinde yer alır. Ortaya çıkan duygusal güçlüklerle baş etmekte zorlanıldığı için DEHB beraberinde madde bağımlılığını da getirme riskine sahiptir. Bu noktada kişide DEHB’nin hangi alt tipinin olduğu önemlidir. Doğru tanı konulması ve erken tedavi kişinin yaşamını daha sağlıklı yürütebilmesi için elzemdir. DEHB, uygun ilaç tedavisi, psikoterapi ve aile eğitimleriyle beraber son derece etkili sonuçların alınabildiği bir bozukluktur. Elbette ki bu noktada kişinin farklı psikiyatrik bozukluklara sahip olup olmadığı, sosyal desteğinin olup olmadığı gibi faktörler de önemli olacaktır. Tedavi süreci olmadığı takdirde DEHB, büyük oranda hem okul yaşamında, hem iş yaşamında hem de sosyal ilişkileri sürdürmekte zorluk yaşanmasına sebep olacaktır. 

Uzm.Psk.Dnş.Miralem Dilan Gür

Kaynakça:

Kurnaz, A. & Şengün, G.(2021). Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu. Pegem Akademi: Ankara.

‘’Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurunuz.’’